Ortaya çıkışları modern yazılım tarihinin başladığı 60-70′lere dayansada, 90′ların sonu itibariyle masaüstü bilgisayarların ve internet ağının evlerimize ulaşmasıyla birlikte bilgisayar virüsleri ve siber saldırılarla tanışıklığımız başladı. Genellikle masaüstü bilgisayarlarımızda karşılaştığımız virüs saldırılarının, çoğu zaman biz ev kullanıcıları için, eğer verilerimizi düzenli yedekliyorsak, ciddi bir problem oluşturduğunu söyleyemeyiz. Bir bilgisayar servisi rahatlıkla sistemimizi temizleyip, bilgisayarımızı çalışır hale getirebilir.
Her ne kadar son kullanıcı olan bizim için siber saldırılar ciddi bir önem arz etmesede, bu saldırılar finans sektörü gibi bilgi üzerine kurulu ticari kuruluşlara yapıldığında işin mahiyeti değişiyor. Bu tip kuruluşlara yapılan saldırılar, 'black-hat' adı verilen ve yeteneklerini illegal amaçlar için kullanan profesyonel hacker'ların elinden çıkıyor. Özellikle internetin tüm dünyada aktif kullanılmaya başlanmasından itibaren bu saldırıların boyutu yüksek düzeye ulaşmış durumda ve firmalar bazında her yıl ciddi miktarlarda maddi kayıplara yol açıyor.
Son kullanıcı ve bilgi tabanlı firmalar bazında baktığımızda siber saldırıların verebileceği maksimum zararın parasal maddi kayıplara yol açmak olduğunu görüyoruz. Ancak geçtiğimiz yaz itibariyle Belarus merkezli bir anti-virüs firmasının keşfi sonucu siber saldırı kavramının kapsamının değişip, yepyeni ve bir o kadarda tehlikeli sonuçlar doğurabileceği bir alana yöneldiğini gördük: Stuxnet, endüstriyel otomasyon ve kontrol sistemlerini (SCADA) hedef alan bir virüs.
SCADA sistemlerine yapılan saldırıların doğurabileceği sonuçlar, maalesef sadece parasal anlamda maddi kayıptan ibaret olmayacaktır. Bir proses esnasında, virüsün sisteme bağlı input ve output'larda yapacağı rastgele değişiklikler, proses alanında fiziksel kazalara sebep olup, can kaybına varan hasarlara yol açabilir. Nitekim Symantec firmasının tespitine göre virüs kontrol sistemine bağlı frekans konvertörlerini hedef alarak prosesi sağlayan motorların hızını değiştirmek gibi özel bir göreve sahip. Stuxnet virüsünün ana hedefinin de İran'da ki nükleer tesislerin işletmesini sağlayan Siemens yapımı kontrol sistemi olduğunu ele aldığımızda tehlikenin boyutları göz önüne serilmektedir.