e-Belediye uygulamalarının yaygınlaştığı 2000’li yıllardan itibaren teknolojik gelişmeler eBelediye hizmetleri içinde yer alan kent bilgi sistemleri kavram ve uygulamalarını daha da ileriye taşıyarak kent yönetim yaklaşımlarını Akıllı Kentlere kadar taşımıştır.
e-Belediye uygulamaları günümüzde henüz iş görürken Akıllı Kent uygulamalarına geçilmesinin nedeni, kent uygulamaları içinde yer alan birçok bilgi teknoloji uygulamalarının birbirleri ile uyumlu hale getirilmesi ve bütünleştirilmesidir.
e-Belediye uygulamaları; bir yandan belediyenin vatandaşa sunduğu hizmetlerin diğer yandan ise vatandaşın Belediye’ye olan yükümlülüklerinin otomasyonunu sağlamayı amaç edinmişlerdir. Bu uygulamalar süredururken, Belediye içinde yer alan tapu, kadastro işlemleri, ulaşım ve park hizmetleri, çevrenin korunması, güvenlik v.b.g. hizmetlerin de otomasyon içine alınması kaçınılmaz olmuştur. Bütün bu uygulamalar kendi içlerinde gelişme gösterirken eBelediye uygulaması tek başına yetersiz kalmıştır. Vatandaş, dilediği yerden Belediyenin sunmakta olduğu bütün hizmetlere bilgi teknolojileri yardımı ile ulaşabilmeyi istemektedir. Bu durum bir yandan eBelediye hizmetlerindeki çeşitliliği artırırken diğer yandan da Belediyelerin veri alt yapısını çeşitlilik ve veri hacmi yönleri ile geliştirme ihtiyaçları doğmuştur.
Belediye hizmetlerinde bu gelişmeler olurken, diğer yandan dünyada teknolojinin çevreye uyumunu öngören ekolojik-teknoloji kavramı ortaya çıkmıştır. Kısaca eko-tek olarak söz edilen bu kavramın açıklamakta olduğu kavram, çevreye uyumlu ve çevreyi kirletmeyen teknolojidir. Bu tanımlamalar daha da geniş anlamda kullanılarak, eko-tek kentler adı altında yeni kavramlar da üretilmiştir. Eko-tek kentler kavramı ile tanımlanmak istenen ekolojik ve aynı zamanda teknolojik kentlerdir. İşte burada, hem ekolojik hem teknolojik bir kentin ancak bütün bunları yöneten bir akıllı bir teknolojik mimari ile yönetileceği açıkça görülerek, bilişim temelli yönetim kurgulaması olan Akıllı Kentler (smart cities ve smart grid cities) adlandırması ileyeni bir e-Dönüşüm kavramı ortaya çıkmış olmaktadır.
Akıllı Kent Tanımı Nedir?
Akıllı Kent tanımı dilimize İngilizce Smart Cities kavramından çevrilerek kazandırılmış bir tanımdır. Kavram olarak akademik alanda yapılan tanımları benzerlikler göstermektedir.
Bununla birlikte Akıllı Kent tanımının yanı sıra Bilişim Kentleri (informatic cities) Sayısal Kentler (digital cities) tanımları da kullanılmaktadır.
e-Belediyeler konusunda uzun yıllardan bu yana yazılımlar üreten bir yerli yazılım firmasının tanımına göre; e-Türkiye sürecinde; yasalar, yönetmelikler, standartlar baz alınarak; paylaşan, katılan, denetleyen, uygar bir kent yapısının oluşturulması projesidir”(1)
Bu alanda danışmanlık hizmeti veren bir uluslararası firmanın tanımında da “Akıllı sistemler kent yaşamında ve toplumlarda davranış değişiklikleri oluştururken, bir yandan da düşük karbon salınmasına, ekonomilerin gelişmesine yol açan, teşvik edici faaliyet seçenekleri sunmaktadır.”(2)
Türkiye Cumhuriyeti Kalkınma Bakanlığının Bilgi ve İletişim Teknolojileri Destekli Yenilikçi Çözümler Ekseni Mevcut Durum Raporu (Şubat 2013) belgesinde Akıllı Kent yapılanması şöyle tanımlanmaktadır. “Günümüzde kentlerin yasadıkları sorunları çözmeyi ve kentlerde yasayanların hayat kalitesini artırmayı amaçlayan “Akıllı Kent” çözümleri önem kazanmaktadır ve dünyadaki pek çok şehirde hızla uygulamaya geçirilmektedir. Akıllı Kent çözümleri temelde Kent Bilgi Sistemi (KBS) ve Coğrafya Bilgi Sistemi (CBS) gibi kentlerin bilgi teknolojileri altyapı sistemlerine bütünleşmiş ve gerçek-zamanlı bilgiye dayalı karar almayı mümkün kılacak şekilde hayata geçirilmektedir. Akıllı kent çözümleri enerji, su, ulaşım, kentsel hizmetler ve sağlık hizmetleri başlıkları altında incelenebilmektedir.”(3)
Bu tanımların anlatmak istediği ortak kavramlardan yola çıkarak Akıllı Kentleri; gelişmiş bir Kent Bilgi Sistemine sahip, vatandaşların bütün hizmetlerden sabit veya mobil sistemleri vasıtası ile yararlanabildiği, her alanda bilgi dönüşleri sağlayan bütünleşik bilgi organizasyonu üzerine kurgulanmış kent yapılanmaları olarak tanımlayabiliriz.
Yeni oluşum olarak üzerinde konuşulan Akıllı Kentler aslında bilişim uygulamalarının birçoğunun bileşeni olarak görülmektedir. Nitekim bir tanımda; “Akıllı Kentlerin kullandığı alt yapının benzerleri vatandaşların bugün için kullandıkları ve deneyimleri içinde bulunan, kablosuz internet, eKitap, akıllı telefonlar, algılayıcı ağları, RF ID, facebook ve Google map uygulamalarının bir bütünü olarak karşımızda yer almaktadırlar”(4) denilmektedir.
Akıllı Kentler konusunda danışmanlık veren uluslararası danışmanlık kuruluşlarından birisi, Akıllı Kent yapılanmasının dört bileşenden meydana geldiğini belirtmektedir. Bu tanıma göre;
“Dijital Kentlerin yapılanması için dört kritik maddenin olması gerekmektedir:
• Ekonomik, sosyal ve çevresel sürdürülebilirlik ve bunların takip edilmesinde ilham verecek liderlik,
• Hükümetlerin ve vatandaşların birlikte yer aldığı, sanayi ve kent işbirlikleri,
• Kaldıraç etkisi kanıtlanmış fikirler ve çözümler ile daha az kaynak kullanımlarına sahip kentler inşa edebilmek,
• Bilinçli sayısal (dijital) toplum görgüsüne sahip bireyler ile kentin sosyal sermayesini güçlendirmek.”(5)
Yukarıdaki tanımlarda açıkça görüldüğü gibi uluslararası akademik ve uygulama boyutunda Akıllı Kent yapılanması için karar vericilerin liderliği ve proje sahipliği ile birlikte bilgi toplumunun varlığının şart olduğu üzerinde durulmaktadır. Bununla birlikte, ülkemizde bu alanlarda çalışan firmaların Akıllı Kent yapılanmasının bileşenleri konusundaki görüşleri daha çok vatandaşa sunulan kent bilgi sistemi uygulamaları ve bu uygulamaların bütünleştirilmesi üzerine yoğunlaşmaktadır. Ülkemizde Akıllı Kentler alanında çalışan bir firmanın Akıllı Kent bileşenleri hakkındaki görüşü ise;(6)
“MIS (Yönetim Bilgi Sistemi), GIS (Coğrafi Bilgi Sistemi), Mobil Uygulamalar ve Vatandaş Odaklı Etkileşimli Uygulamalardan oluşmaktadır. Vatandaşların zamandan ve mekândan bağımsız bir şekilde her türlü platformdan Belediyeye ulaşabilmesi ve hizmet alabilmesi için E-Belediye, Kent Rehberi, T-Belediye, Kiosk, Mobil Belediye, Elektronik imza, gibi sistemler ile iletişim kanallarının sayısı arttırılmaktadır. “ şeklinde yer almaktadır.
Türkiye Cumhuriyeti kalkınma Bakanlığı “Bilgi Toplumu Stratejisinin Yenilenmesi Projesi” belgesinde (Şubat 20139 Akıllı Kent oluşumunun temel gereksinimlerini şu başlıklar altında vermektedir.(7) (özet olarak alınmıştır)
Teknolojinin güvenilirliği: Geleneksel altyapı yatırımlarında güvenilirlik/sağlamlık standartları tipik olarak %99.997 seviyesindedir; akıllı kent uygulamalarında kullanılan yeni donanım ve aygıtlar için bu standartlara sahip olmak ve bunu kanıtlamak zordur.
Teknoloji yaşam döngüsü: Kentler teknoloji risklerinin, teknoloji değişim hızının ve yaşam döngüsünün değerlendirilmesi ve anlaşılması için gereken kilit yetkinliklere genellikle sahip değildir. Geleneksel altyapı yatırımlarında (örneğin; yollar) bu tip bir karmaşıklık veya değişim hızı söz konusu değildir.
Mevcut platformla uyumluluk: Ölçek ekonomisi ve kolay kullanılabilirlik avantajlarından yararlanabilmek için yazılım ve donanımların kentte uygulamaya alınmış durumdaki diğer teknolojilerle mutlaka uyumlu olması gereklidir. Bu da uzun vadeli bir ortak bilişim yapısı ve altyapı vizyonu gerektirir.
Güvenlik: Akıllı kent teknolojilerinin çoğu, şebekeler üzerinden hassas verileri toplamakta ve aktarmaktadır (örneğin, kent sakinlerinin kameralardan gelen görüntüleri, elektrik kullanımı ve kontrol bilgileri). Çözümler uygulamaya alınmadan önce güvenlik konuları kentler ve tedarikçiler tarafından mutlaka çözülmüş olmalıdır.
Birbirine benzeyen ancak proje fikri ve sahipliği ile uygulamaların önemi konusunda öncelikleri farklılaşan düşünceler çerçevesinde Akıllı Kent Yapılanması Hangi Bileşenlerden Oluşmakta? Sorusunun cevabını iki düşünceyi de içine alacak biçimde şu şekilde tanımlayabiliriz.
• Akıllı Kentler oluşumu, Kent yönetimi düzeyinde kararlı ve sürdürülebilen bir liderliğin var olması,
• Oldukça yetkin biçimde tanımlanmış Kent Bilgi sisteminin sorunsuz çalışan eBelediye uygulamaları ile bütünleştirilmesi,
• Kent alanından algılayıcılar (sensörler) ile alınacak veriler de gözetilerek, her türlü verinin sahipliği boyutu temel alınarak, bütün uygulama verilerinin GIS güncellemeleri ile yapılması,
• Bütün uygulamaların mobil uygulama seçenekleri ile hizmete alınması,
• Vatandaşın, evinde, ulaşım merkezlerinde, alışveriş merkezlerinde v.b.g. her zaman bilgiye kolayca ulaşabileceği cihaz, araç kurulumları ile sistem bütünleştirmelerinin yapılması,
Biçiminde tanımlanabilecek uygulama bileşenlerin varlığı Akıllı Kent Yapılanması için bir gereklilik olarak görülmektedir.
e-Belediye dönüşümünden sonra Akıllı Kent uygulamalarına geçişin kolay olacağı varsayılsa bile Akıllı Kentlerin içinde yer alan vatandaş topluluğunun Bilgi Toplumu düzeyine gelmesinin önemli bir gereklilik olduğu açıktır. Kentte yaşayan vatandaşların çoğunluğunun kente uyum sağlamış kent hayatına ilişkin görev ve sorumlulukları yerine getiren (sosyolojik olarak kent soylu olarak tanımlanan) vatandaşlardan oluşması Akıllı Kentlerin oluşması için temel bir göstergedir. Bu nedenle sürekli taşradan göç alan ve geldikleri kasaba, köy alışkanlıklarını yaşamakta direnen toplumların çoğunluk olduğu kentlerde Akıllı kentler için gerekli olan sosyal sorumlulukların yerine getirilmesinde dirençler oluşabileceğinden, alt yapı kurulumları tamamlanmış olsa bile Akıllı Kente geçiş sağlandığı bilimsel olarak söylenemez.
Bu nedenle eBelediye dönüşümleri; Akıllım Kent uygulamalarına önemli bir altlık sağlamakla birlikte tek başına yeterli olmayacaktır. Bu konuda, kararlı tutum ve yol göstermeleri ile kentte yaşayanlara liderlik edebilecek yöneticilerin varlığı ile Kent Bilgi Sistemini bilinçle kullanan, kent insanına ve kentin sunduğu altyapı kolaylıklarına, çevreye karşı olan sorumluluklarını yerine getiren bir vatandaş kitlesinin oluşması kentlerin e-Dönüşüm sonucunda Akıllı Kentlere dönüşmesinde bir zorunluluk olacaktır. Sonuçta bir kentte Bilgi Toplumu oluşumu emareleri görülmeden Akıllı kent dönüşümünden söz etmek sadece bir hoş tanımlamadan ve sözlerle tatmin olma ifadelerinden ibaret kalabilecektir.
Akıllı kentlerin ekolojik teknolojiler (eko-tek) kullanmaları yönüyle aynı zamanda ekolojik kentleri çağrıştırmakta olduğuna giriş bölümünde değinilmişti. Akıllı Kentlerin bulundukları çevreyi en iyi biçimde değerlendirdiği, koruduğu, kendi atıklarını arıtmakta olduğu hatta enerjisinin bir kısmını yenilenebilir enerji kaynakları ile kendisinin ürettiği göz önüne alındığında Akıllı kentlerin aynı zamanda bazı düzenlemeler ve uygulamalar ile ekolojik kentlere dönüşebileceği açıktır.
Dünyada yaşanabilir kentler tanımlaması ve tanımlamaya uygun sıralamalar, bu alanda yapılan bazı ekolojik ve sosyal-kültürel gelişmişlik ölçümleri dikkate alınarak yapılmaktadır. Türkiye’de İstanbul başta olmak üzere birçok ilimiz yaşanabilir kentler sıralamasında 60. Sıralardan sonra gelmektedir.6 Bir kentin Akıllı kent tanımına uygun hale getirilmesi ile o kentte yaşamak isteyenlerin sayısı artacaktır. Bununla birlikte Akıllı Kentlerde insanlar daha çok kültürel ve turistik aktivitelerden yararlanma imkânı bulabilecek, birçok finansman kuruluşu ile ticaret yapan firmalar bütün altyapısı tamamlanmış, kent Bilgi sistemi mükemmel çalışan bu kentlerde yer almaya başlayacaklardır. Böylece Akıllı Kentlerin marka olma değeri artacak, dolayısı ile Akıllı Kentler, normal kentlerden açık ara rekabette daha önde olacaktır.
Yukarıda yer alan bölümlerde Akıllı Kent uygulamalarının önemli ölçüde Kent Bilgi Sistemleri uygulamalarına dayandırıldığını, Kent Bilgi sistemlerinin de GIS (coğrafik bilgi sistemi) başta olmak üzere eBelediye ve benzeri bilgi teknolojileri uygulamalarından meydana geldiği açıklanmıştı. Bununla birlikte Akıllı Kent yapılanması tasarımları; geniş bant mobil iletişim ağları (3G, 4G mobil iletişim, wide area network v.b.) temel alınarak büyük oranda BT cihaz ve sistemlerinin bütünleştirilmesi (entegrasyonu) olarak da görülmektedir. Günümüzde Akıllı Kent yapılanması için teknolojinin hazırlık durumu aşağıda yer alan tabloda gösterilmektedir.
Dünya’da ve Türkiye’de Akıllı Kent uygulamalarına bakacak olursak; Dünya’da ki bazı uygulamaların eko-teknolojiyi temel almakta oldukları görülmektedir. Örneğin; Kanada’nın Minton kentinde yeni bir eko-tek yerleşme alanı uygulaması yapılmaktadır. Yaklaşık 45000 nüfuslu bu kentte yapılmak istenen 4000 nüfuslu, kendi kendine yetebilen bir eko-kent tasarımıdır.8 Yeni Zelanda’da ise “Waitakere” kenti 1997 yılından bu yana çok katılımlı bir oluşum içine girmiştir. “Waitakere Eko-Tech Action-WETA” ismi verilen, Belediye, araştırma enstitüleri ve sivil toplum kuruluşlarının tümünün içinde yer aldıkları bir eylem planı ve ağı kurulmuştur. “WETA sürdürülebilir geleceği destekler” bu kentin sloganıdır. Bu eylem planının temelinde Waitakere kentinde oturanların hepsinin BT’yi kullanması, anlaması ve yararlanması bulunmaktadır.(7)
Avrupa Birliğinde, Euro Cities oluşumu ile başlatılan benzer proje çerçevesi, 1992 yılından bu yana, proje teorisi ve uygulama çerçevesinin belirlenmesi aşamalardan geçerek bazı AB kentlerinde yürütülmektedir. Aşağıdaki tabloda AB kentlerinde yürütülen Akıllı Kent veya Eko-tech kent projelerinden bazı örnekler yer almaktadır.
Türkiye’deki ilk uygulamalar ise Yalova’da 2000 yılı başlarında başlatılan, kavramsal olarak Bilişim Vadisi Projesi olarak adlandırılan bir eko-tech yerleşim yerinin kurulması projesidir. Bilişim Vadisi Projeleri daha sonra Bursa, Kocaeli, Ankara ve başka kentler tarafından da gündeme getirilmiştir. Ancak, bu proje tanımından ayrı olarak özellikle İstanbul’daki ilçe Belediye’lerinin bazılarında Akıllı Kent uygulamaları bir proje tasarımı biçiminde ele alınarak uygulamaya alınmıştır. Bunların içinde fatih ve Beyoğlu belediyeleri GoogleEart programı ile uyumlu çalışan üç boyutlu sokak görüntülerini uygulamaya almıştır.
İstanbul Fatih Belediyesi bir adım daha öne giderek Artırılmış Gerçeklik (augmented reality) uygulamasını da Akıllı Kent projeleri içine almaktadır. Bu uygulamaya göre Fatih Belediyesi içindeki herhangi bir binanın görüntüsünün fotoğrafı çekilerek ilgili servis merkezine 3G-4G iletişim teknolojisi ile gönderildiğinde, bilgi merkezinden o binaya ilişkin var olan bilgiler kullanıcıya hemen aktarılabilmektedir.
Türkiye’deki bazı Akıllı Kent proje uygulamalarına ilişkin bilgiler aşağıdaki tabloda derlenmeye çalışılmıştır. Türkiye’de henüz Avrupa Birliği kaynaklarından doğrudan desteklenen bir Akıllı ent projesi bulunmamaktadır.
Açıklama: Aşağıda yer alan belgelere erişim tarihi 20 Şubat- 01 Mart 2013 tarihleri arasıdır.
1. Bilgi Toplumu Stratejisinin Yenilenmesi Projesi, Kalkınma Bakanlığı Şubat 2013
2. Geleceğin Ekolojik Ve Teknolojik Kentleri - Megaron;
3. ArupUrbanLife_SmartSolutionForCities
4. SAMPAŞ, AKOS (Akıllı Kent Otomasyon Sistemi)
5. Smart Cities Project Guide; (leader Edinburgh Napier University)
6. Jeremy GreenRetro-fitting existing cities with smart solutions is the urban challenge of the 21st century Digital Urban Renewal;
7. Building and Managing an Intelligent City
8. Sustainability Rise of the Intelligent City By Bruno Berthon and Philippe Guittat
Konuya ilişkin yararlanılacak diğer kaynaklar:
– Barangaroo; The Climate Group, “Smart2020: Enabling the Low Carbon; Economy in the Digital Age”, Theclimategroup.org; Fix my street"; IBM, “How Smart is Your City?”, 2010.; ibm .com; Low2No.org ; Real Time Rome
– Senseable.mit.edu; Urban EcoMap ; CapGemini;
– Capgemini.com; New Songdo City
– Slideshare.net
– Urenio.org
– Mobil Ekonomi
– Pikeresearch.com